8 Kasım 2012 Perşembe

1 Kasım 2012 Perşembe

8-)Konu Hakkındaki Sorular


1)Günümüzde öğrenmeyi geliştiren koşullar konusunda farklı kuramsal yapıların ortaya konmasıyla birlikte psikoloji alanında olduğu gibi eğitim alanında da davranışsallıktan bilişselliğe ve bilişsellikten ______________ doğru bir değişim yaşanmıştır.

2)Öz-düzenlemenin merkezinde yer alan konu, anlamları yapılandırmanın ötesinde ________ sürecinin düzenlenmesidir.

3)__   _________, öğrenciler sergiledikleri performanslarını belirledikleri standartlar ya da ölçütlerle karşılaştırırlar ve çalışmalarının niteliğine ilişkin biçtikleri değere göre öğrenme etkinliklerini uyarlarlar.

4)___    _______,öğrencilerin öz-düzenleme becerileri geliştiren yansıtıcı bir değerlendirme şeklidir.


5)Öz-düzenleme becerisi gelişmiş öğrencinin özellikleri nelerdir?


6)Öz-düzenleme pek çok kuramsal bakış açısı tarafından tanımlanmıştır. Bunlardan birini kimin tarafından tanımlandığını ve tanımını yazınız.

7)Aşağıdakilerden hangisi öz düzenlemenin tanımını yapmamıştır?

A)    Pintrich
B)    Risemberg ve Zimmerman
C)    Piage ve John Dewey
D)   Perry ve Drummond
E)     Schunk ve Ertmer

8)Aşağıdakilerden hangisi öz düzenlemenin stratejilerinden değildir?

A)    Üst biliş stratejileri
B)    Davranış stratejileri
C)    Bilişsel stratejiler
D)   Motivasyon stratejileri
E)     Kaynakları yöneltme stratejileri

9)Aşağıdaki ortamlardan hangisi kaynakları yönetme açısından diğerlerinden farklıdır?

A)    Okul
B)    Sınıf
C)    Akran grupları
D)   Evdeki çalışma odası
E)     Yatak odası

7-)Özet Olarak

Öz-düzenleme becerilerinin geliştirilmesi, öğrencilerin kendi “öğrenme olaylarını” yapılandırabileceği bir ortam oluşturulması ile mümkün olmaktadır. Bunun da geleneksel bir sınıf ortamı içerisinde gerçekleşmesi pek mümkün değildir. Günümüzde öğrenmeyi geliştiren koşullar konusunda farklı kuramsal yapıların ortaya konmasıyla birlikte psikoloji alanında olduğu gibi eğitim alanında da davranışsallıktan bilişselliğe ve bilişsellikten yapılandırmacılığa doğru bir değişim yaşanmıştır. Bunun sonucunda öğrenme ve öğretme süreçleri hakkındaki tüm yeni kuramlar içerisinde bireyin bilgiyi aktif bir şekilde alması, zihinde işlemesi ve anlamlandırmasını öngören yapılandırmacılık, en etkili yaklaşım olarak yirminci yüzyıla damgasını vurmuştur. Günümüzde okullarda uygulanan eğitim programlarının yapılandırmacı bir özelliğe kavuşması ile birlikte öğrencilerin öğrenme süreçlerindeki sorumlulukları da artmıştır. Öğrencilerin bu sorumlulukları yerine getirebilmeleri, etkili öğrenme stratejilerini kullanmalarına, öğrenme süreçlerinin farkında olmalarına, bu süreçleri düzenlemelerine, kendi çevrelerini ve çalışma ortamlarını düzenlemelerine bağlıdır. Bu nedenle yapılandırmacı öğrenme ortamından istenilen verimin elde edilebilmesi öncelikli olarak öğrencilerin öz düzenleme becerilerinin geliştirilmesine bağlıdır. Bunun için de kişiliğin temellerinin atıldığı ilköğretim döneminde öğrencilere öz-düzenleme becerilerinin öğretilmesine yönelik çalışmaların yapılması gerektiği düşünülmektedir.

Öz-düzenleme, öğrencilerin aktif bir şekilde anlamları yapılandırmasını gerektirmektedir. Ancak öz-düzenlemenin merkezinde yer alan konu, anlamları yapılandırmanın ötesinde öğrenme sürecinin düzenlenmesidir. Bunun için de öğrencinin, öğrenme süreci üzerinde etkili olabileceği ve kendi öğrenmesini değerlendirebileceği ortamlar sağlanmalıdır. Bu süreçte öğrencilerin kendi planlarını yapmalarına, kendilerine geri bildirim vermelerine ve kendilerini düzeltmelerine imkan tanıyan öğrenme ortamlarının oluşturulması gerektiği düşünülmektedir.

6-)Ölçülmesi ve Değerlendirilmesi

Öğrencilerin öz-düzenleme becerilerini geliştiren öğrenme ortamında değerlendirme süreci, öğrencileri hedefe yönelten bir araç olarak görülmektedir. Bu nedenle değerlendirmede öğrenciye not vermekten çok öğrencilerin  geliştirilmesi ve onlara öz-düzenleme becerilerinin  öğretilmesi hedeflenir. Başarı testleri, geleneksel öğretim sürecinde öğrencilerin davranışlarını ölçmede en etkili yollardan biri olmasına rağmen öğrenme sürecine ilişkin farkındalık  düzeyini ölçme bakımından yetersiz kalır. Öz-düzenleme becerisini geliştiren öğrenme ortamında alan bilgi ve becerisinin yanı sıra öğrenme stratejileri kullanımının da ölçülmesi gerekmektedir. Bu bakımdan öğrencilerin bilişsel, motivasyonel stratejilerini ve öğrenme ürünlerini ölçmenin en etkili yolları portfolyo değerlendirme, performans değerlendirme ve öz-değerlendirmedir.+

Portfolyo, öğrenme ve değerlendirmenin bütünleştirildiği, öğrenci etkinliklerine dayalı otantik bir değerlendirme sürecidir. Portfolyolar, öğrencinin belirli bir amaca yönelik olarak yapmış olduğu, bir ya da daha fazla alandaki çalışmaların toplandığı, öğrencinin  çabasını ve başarılarını yansıtan bireysel bir koleksiyon olarak tanımlanmaktadır. (Messick, 1994). Bu değerlendirme sürecinin odak noktasını bir bireyin ne yaptığı (içerik), bunu nasıl yaptığı (strateji) ve bunu nasıl bir süreç içerisinde (sıralama) yaptığı oluşturur (Yaoying, 2004). Portfolyo, öğrencilerin en iyi ürünlerini, sanat çalışmalarını, çoklu ortam projelerini  kaydetme gibi çeşitli amaçlarla oluşturulabilir.  Portfolyolar öğrencilerin öz-düzenleme becerilerini ölçme açısından çeşitli özelliklere sahiptir. Bunlar :
  • Öğrencilerin değerlendirme sürecine aktif katılımını sağlar.
  • Öğrencinin kendi öğrenme sürecinin sorumluğunu almasını sağlar.
  • Öz-yansıtma ve öz-değerlendirme yapmasını sağlar.
  • Öğrencinin kendi kendisini değerlendirmesine imkan verdiğinden, üst biliş  becerisinin gelişmesini sağlar.
  • Öğrencilerin organize etme ve sentez yapma yeteneklerini geliştirir. 
Öz-değerlendirme, öğrencilerin öz-düzenleme becerileri geliştiren yansıtıcı bir değerlendirme şeklidir. Öz-değerlendirmede, öğrenciler sergiledikleri performanslarını belirledikleri standartlar ya da ölçütlerle karşılaştırırlar ve çalışmalarının niteliğine ilişkin biçtikleri değere göre öğrenme etkinliklerini uyarlarlar.Öz-değerlendirme, genellikle öğrencilerin öğrenme süreci içerisindeki aktif katılımını ölçmeye yönelik olarak kullanılır. Bu tür bir değerlendirme şekli, öğrencilere bilişsel farkındalık ve öğrenme sürecini düzenleme imkanı sağladığı için öz-düzenlemeyi geliştiren bir strateji olarak düşünülebilir.

Performans değerlendirme, öğrencinin yeni karşılaştığı bir problemi çözmek ya da bir görevi tamamlamak için önceki bilgisini kullanma becerisini ölçmeye yönelik sistematik bir girişim olarak tanımlanabilir. Performans değerlendirmede öğrencilerin yaratıcı davranışlarını doğrudan gözlemlemek için gerçek hayat durumları ya da gerçeğe benzer uygulamalar kullanılır (Gipps, 1994). Performans değerlendirmeleri, uzun ve kısa cevaplı yazılı sınavları cevaplandırma, sözlü ve yazılı iletişim becerileri, sergiler yapma, problem çözme, deney yapma, ve portfolyo oluşturma gibi farklı şekillerde gerçekleştirilebilir.

5-)Öğrenci ve Öğretmen Özellikleri

Öz düzenleme becerisi gelişmiş olan öğrencilerin özellikleri şu şekilde sıralanabilir :


  • Öğrenenler ele alacakları amaçları seçerler ve çeşitli konular üzerinde çalışırlar. Belirledikleri amaçlarına ulaşabilmek için stratejik yaklaşımlar seçebilir, adapte edebilir ve hatta yeni stratejik yaklaşımlar da yaratabilirler.
  • Öğrenme süreci içerisinde etkin ve yapılandırıcı katılımcılardır. Kendi zihinlerindeki bilgiler kadar (içsel çevre) dışsal çevreden edindikleri bilgilerden de faydalanarak anlamları, amaçları ve stratejileri etkin bir şekilde yapılandırırlar.
  • Çevrelerindeki bazı özelliklerin yanı sıra kendi davranışlarını, motivasyonlarını ve bilişlerini de potansiyel bir şekilde izlerler, kontrol ederler ve düzenlerler. Ancak kendi aktivitelerini düzenlemede bireysel farklılıklar, bağlamlar ve biyolojik faktörler etkilidir.
  • Kaynaklara nasıl ulaşabileceklerinin, onları nasıl kullanabileceklerinin, nasıl bir planlama yapmaları gerektiğinin yanı sıra performanslarını nasıl değerlendireceklerinin, yaptıkları çalışmaları nasıl gözden geçirip düzenleyeceklerinin de bilincindedirler.
  • Kendi öğrenme düzeylerinin yeterliliğini ölçmek için hedefler ve standartlar kullanırlar ve eğer değişiklik gerekliyse bu hedef ve standartlar ışığında değişiklik yaparlar.
  • Bir dizi çalışmayı tamamlamak zorunlulukları olduğunu ve kendi zamanları ile kaynakları nasıl kullanacaklarını planlamak durumunda olduklarının bilincindedirler.
Öğrencilerin öz-düzenleme becerisini geliştiren bir öğrenme ortamında öğretmenin özellikleri aşağıdaki gibi belirtilmiştir :
  • Öğrencilerin öz-düzenleme stratejilerini kullanmalarını desteklemek için, onların esnek ve uygulanabilir bilişsel aktivitelere (görev analizi, strateji seçimi ve kullanımı gibi) katılımlarını teşvik eder.
  • Öğrencileri kendi ölçütlerini belirlemeye ve çeşitli amaçları seçmeye teşvik eder.
  • Öğrencilere yansıtıcı öz değerlendirmeler yapmayı öğretir.
  • Öz düzenleme becerilerini geliştiren öğrenme ortamına mümkün olduğunca dahil olmaları için fırsatlar yaratır.
  • Öğrencilerin öz düzenleme stratejilerini ortaya koyan çalışmalarına dair niteliksel geribildirimler verir.
  • Öğrencilerin çalışmaları ve çabaları için sınav notu vermek yerine daha çok niteliksel değerlendirme yöntemlerini kullanır.

4-)Öğrenme Ortamı İlkeleri

Öğrenme ortamı, öğrencilerin öz-düzenleme becerisini geliştirecek şekilde düzenlenebilir. Böyle bir ortamda öz-düzenleme becerisi yüksek olan öğrenciler, öğrenme stratejilerini ve bilgilerini etkin bir şekilde kullanırken, öz-düzenleme becerisi düşük olan öğrenciler ise öğrenmelerini nasıl düzenleyeceklerini öğrenirler. 

  • 1. Karmaşık ve gerçek öğrenme içeriğini ve görevleri sağlamak: Öz düzenleme, öğrencilerin farklı bilgi ve becerilere başvurmalarını gerektiren karmaşık bir süreç olduğu için basit bir içerikten çok öğrencilerin üst düzey düşünmelerini gerektiren karmaşık bir içeriği gerektirir. Bu nedenle öğrencileri öz-düzenlemeye cesaretlendirmek için gerçek dünyanın karmaşık ve otantik yapısının öğrencinin üzerinde çalıştığı öğrenme durumuna yansıtılması gerekmektedir.
  • 2. Bilginin çok yönlü ve çeşitli sunumunu sağlamak: Öz-düzenleme becerisi gelişmiş olan öğrenciler, çeşitli bilgi ve öğrenme stratejilerini kullanmak suretiyle öğrenme süreçlerini düzenlerler. Bilginin çok yönlü sunumu, öğrencilerin bilgiyi yorumlamalarına, zihinsel modellerinin içerisine yerleştirmelerine ya da zihinsel modellerini düzenlemelerine yardım eder. Kaynaklar, öğretmenler açısından içeriğinin farklı bakış açılarıyla sunulmasını sağlayan bir araç iken öğrenci açısından da bilginin yapılandırması ve karşılaşılan problemlerin çözülmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Sınıf içerisinde kullanılan kaynaklar ders kitapları, öğretmenler, elektronik çoklu ortam ve bilgisayar ağları gibi çok çeşitli olabilir.  Özellikle de teknoloji temelli öğretim uygulamaları öz-düzenleme becerilerini geliştiren önemli bir kaynak olma özelliğine sahiptir. Örnek Tablet Pc'ler.
  • 3. Bireysel öğrenmelerle öğrencileri kendi öğrenme süreçlerini yönetmeye teşvik etmek: Öğrencilerin kendi öğrenme süreçlerini yönetme becerisini kazanması, öğrenmelerine ilişkin bireysel sorumluluk almalarına bağlıdır. Bunun için sınıfta bireysel amaçlar oluşturma, planlama, bilgiyi ve öğrenme stratejilerini seçme, öğrenme sürecini ve ürününü değerlendirme, öğrenme sürecini gözden geçirme, edinilen bilgiyi yeni durumlara uyarlama gibi etkinlikler yapılabilir.
  • 4. Öğrenme sürecinde farkındalık sağlama ve öz-değerlendirmeler yapmaya cesaretlendirmek: Öz-düzenleme becerisi gelişmiş öğrenciler bilişsel ve duyuşsal özelliklerini öğrenme sürecine yansıtır. Yansıtma, öğrencilerin öğrenme süreçlerini değiştirmelerine ve öğrenme sonuçlarını diğer durumlara transfer etmelerine imkan tanır.  Böylelikle öğrenci, meydana gelen öğrenmenin başarılı bir performans için yeterli olup olmadığını değerlendirerek öğrenme sürecini düzenler. Öz-düzenleme sürecinin başarılı olması öğrencilere eleştirme, öğrenme etkinliklerini ve amaçlarını değerlendirme fırsatının sağlaması ile mümkün olabilir .

3-)Kısaca Öğrenme Stratejileri

        Öğrenme sürecinin düzenlenmesine ilişkin farklı kuramsal bakış açılarını temel alan modeller bulunmasına rağmen, çoğu model öğrencilerin öğrenmelerini düzenlemede ve kontrol etmede çeşitli öğrenme stratejilerini kullandıklarını kabul etmektedir. Zimmerman’a göre öğrenme stratejileri, öğrenenlerin işine yarayacağını düşündüğü ve hedeflediği bilgi ya da becerileri kazanmak amacıyla yürüttüğü işlemlerdir. Bu stratejiler öğrencilerin öğrenme süreçlerini düzenlemesine fırsat sağladığı için öz-düzenleme stratejileri ya da öz-düzenleme becerileri olarak da tanımlanabilir.

     Öğrencilerin sınıf içerisinde öğrenme süreçlerini düzenlemede kullanabilecekleri öğrenme stratejileri, bilişsel öğrenme stratejilerini, üst biliş stratejilerini ve kaynakları yönetme stratejilerini içermektedir.

  • Bilişsel stratejiler, öğrencilerin bir görevi tamamlamak ya da bir akademik konuya ilişkin bir amacı gerçekleştirmek için öğrenme deneyimleri sırasında kullandıkları bilişsel süreçler ve davranışlarla ilgilidir.Bu süreç ve davranışlar, öğrenenlerin öğrenme sürecindeki bilgileri daha etkili bir şekilde kazanmalarına, depolamalarına ve ifade etmelerine imkan tanır.
  • Üst biliş stratejileri (Metacognitive Strategies): Bireyin, kendi bilişsel sistemini tanımlaması ve kontrol etmesi ile ilgili bir kavram olan (Panaoura, 2002) üst biliş, Winne ve Perrry (2000) tarafından öğrenenin akademik olarak güçlü ve zayıf yönlerinin farkında olması; Heo (2000) tarafından da kişisel farkındalık, kişinin öğrenme süreçleri hakkındaki bilgisi ve öğrenme esnasında bu süreçleri kontrol etme eğilimi şeklinde tanımlamıştır. 
  • Kaynakları yönetme stratejileri, öğrencilerin kendi çevrelerini ve çalışma ortamlarını düzenlemede kullanabilecekleri stratejilerdir. Öğrenciler çevrelerindeki kaynakları yönetmek ve davranışlarını düzenlemek için zaman ve çalışma çevresini yönetme, dikkat ve çabayı kontrol etme, akran gruplarıyla diyalog ve öğretmenin yardımını isteme gibi stratejilere başvurmaktadırlar.
  • Motivasyon stratejileri, öğrencileri bilişsel stratejileri, üst biliş stratejilerini ve kaynakları yönetme stratejilerini kullanmaya teşvik eden motivasyon kaynaklarıdır. Bu kaynaklardan biri olan amaç yönelimi, öğrencinin, öğrenme işi ile neden ilgilendiğine ilişkin algısını içerir. Amaç yöneliminin içsel olması öğrencinin merak etme, tam öğrenme; dışsal olması ise not alma, ödüllendirilme, başkaları tarafından değerlendirilme, gibi kaygılarla kendisini bir konuya dahil hissettiğini gösterir.

2-)Öz-düzenleme Nedir?



Uzun yıllardan beri araştırmacılar, bazı öğrencilerin önemli kavramları kısa sürede kavrayıp öğrenmeye yüksek düzeyde motive olurken bazı öğrencilerin de kavramları anlamakta güçlük çekmesi ve ilgisiz davranmasının nedenini açıklamaya çalışmışlardır. Öğrenme konusunun formal bir disiplin olarak ele alındığı 19. yüzyılda öğrencilerin öğrenmedeki başarısızlıklarının, onların zekası ve çalışması gibi bireysel sınırlılıklardan kaynaklandığı ve öğrencilerin okul programından kazanç sağlayabilmesi için bu bireysel sınırlılıkların üstesinden gelebileceği düşünülmüştür. 1970’li yılların sonları ile 1980’li yılların başlarında sosyal biliş ve üst biliş ile ilgili yapılan çalışmalarla öğrenciler arasındaki bireysel farklılıklara yeni bir bakış açısı getirilmiştir. Sosyal bilişsel kuramın savunucularından Bandura’ya göre öğrenme; kişisel, davranışsal ve çevresel etkilerin karşılıklı etkileşimlerinin bir ürünüdür. Bireyler, sahip oldukları davranışların sonuçlarının, çevreleri ile kişisel ilişkilerini nasıl etkilediğini değerlendirerek sonraki davranışlarını buna göre biçimlendirir. Bu nedenle bireyler, tepkisel organizmalar olarak değil, öz- örgütleyici (self-organized), etken, öz- yansıtıcı (self-reflective) ve öz-düzenleyici (self-regulating) canlılar olarak ele alınmalıdır . Öğrenme konusunda yapılan bu çalışmalar, öğrenciler arasındaki bireysel farklılıkların öz-düzenleme becerisinden yoksun olmaya bağlı olduğu görüşünün gündeme gelmesine neden olmuş ve öğrenenlerin kendi bireysel faklılıklarını farkına varma becerisinin geliştirilmesi önem kazanmıştır. 

Öz-düzenleme kavramı, gelişim süreci içerisinde pek çok kuramsal bakış açısı tarafından tanımlanmış ve modellendirilmiştir. Pintrich tarafından “öğrencilerin, kendi öğrenme hedeflerini belirledikleri, bilişlerini, motivasyonlarını ve davranışlarını düzenlemeye çalıştıkları, hedefleri ve çevrelerindeki bağlamsal özellikler tarafından yönlendirilip, sınırlandırıldıkları, aktif ve yapıcı bir süreç” olarak tanımlanan öz-düzenleme, Risemberg ve Zimmerman  tarafından, “amaçlar belirleme, bu amaçları gerçekleştirmek için stratejiler geliştirme ve bu stratejilerin kazandırdıklarını denetleme” olarak tanımlanmaktadır. Schunk ve Ertmer’e göre öz-düzenleme, bir kimsenin öğrenmesi ve motivasyonu için ihtiyaç duyduğu düşünceleri, duyguları üretmesi ve bu duygu ve düşünceler doğrultusunda eylemlerini planlayarak sistematik bir biçimde uygulamasıdır. Perry ve Drummond ise öz-düzenlemeyi, öğrencinin öğrenmeye ve sorumluluk almaya motive olmasını etkileyen faktörlerin farkında olması olarak tanımlanmıştır. Öz-düzenlemeye ilişkin yapılan tanımlar içerisinde en genel olanı ise sosyal bilişsel teorinin savunucularına aittir. Bu tanıma göre öz-düzenleme, öğrencilerin öğrenme süreçleri üzerinde davranışsal, bilişsel ve motivasyonel olarak etkin rol oynamalarıdır. Davranışsal açıdan, en iyi öğrenebilecekleri öğrenme ortamlarını seçen ve zamanı etkili bir şekilde kullanan öğrenenler; üst biliş açısından kazanımları sırasında planlar yapar, amaçlar belirler, kendi kendilerini izler ve öz değerlendirmeler yaparlar. Motivasyonel açıdan ise yüksek düzeyde öz-yeterlik inancına sahiptirler ve gerçekleştirdikleri göreve yüksek değer verirler.

1-)Neden Öz-düzenleme?

Teknoloji ve bilgi sistemlerinin hızla ilerlediği ve farklılaştığı çağımızda bilimde gerçekleşen gelişmeler politikadan ekonomiye pek çok alanda olduğu gibi eğitim alanında da etkisini göstermiştir. Bilginin temel yapısındaki değişiklikler, eğitim programlarının yeniden gözden geçirilmesine neden olmuş, akıl ve gözlemle ulaşılan bilginin mutlak ve her zaman geçerli olmadığının kabul edilmesiyle beraber bilgi yüklemeye yönelik geleneksel eğitim anlayışından uzaklaşılması ve öğreneni merkeze alan yaklaşımların ön plana çıkarılması önem kazanmıştır. Böylelikle bireyi, yani öğrenciyi merkeze alan çağdaş eğitim anlayışı öğretmenin ve öğrenenin eğitim sürecindeki rollerini değiştirmiş, öğretmenden, bilgi aktarıcısı olmaktan ziyade öğrenmeyi kolaylaştırma, rehberlik etme ve destekleme; öğrenenden ise kendi öğrenme sürecinin sorumluluğunu üstlenme gibi rolleri gerçekleştirmesi beklenmiştir. Öğretmen merkezli eğitimden öğrenci merkezli bir alana doğru gerçekleşen bu değişimle, bağımsız hareket edebilen, eleştirel düşünebilen, öz değerlendirme yapabilen ve kendi öğrenme süreci üzerinde etkili olabilen bireylerin yetiştirilmesi önem kazanmıştır. Öğrencinin öğrenme süreci üzerinde etkili olma konusu ise “öz-düzenleme” kavramını gündeme getirmiştir.
Günümüzde öğrencilerin öz-düzenleme becerilerini geliştirmeye ya da onlara öz-düzenleme becerilerini öğretmeye yönelik birçok çalışma yapılmaktadır. Bu çalışmaların büyük bir kısmı sınıf ortamında bulunan öğelerin gözlemlenerek öz-düzenleme açısından analiz edilmesine odaklamıştır. Bu çalışmanın da amacı öz-düzenleme becerilerini geliştiren öğrenme ortamının oluşturulmasına yönelik kuramsal bir bakış açısı sağlamaktır. Öz-düzenlemeyi arttıracak şekilde düzenlenmiş öğrenme ortamının öğrencileri aktif öğrenmeye ve kendi öğrenme sürecini düzenlemeye teşvik edeceği düşünülmektedir.