Teknoloji
ve bilgi sistemlerinin hızla ilerlediği ve farklılaştığı çağımızda bilimde
gerçekleşen gelişmeler politikadan ekonomiye pek çok alanda olduğu gibi eğitim
alanında da etkisini göstermiştir. Bilginin temel yapısındaki değişiklikler,
eğitim programlarının yeniden gözden geçirilmesine neden olmuş, akıl ve
gözlemle ulaşılan bilginin mutlak ve her zaman geçerli olmadığının kabul
edilmesiyle beraber bilgi yüklemeye yönelik geleneksel eğitim anlayışından
uzaklaşılması ve öğreneni merkeze alan yaklaşımların ön plana çıkarılması önem
kazanmıştır. Böylelikle bireyi, yani öğrenciyi merkeze alan çağdaş eğitim
anlayışı öğretmenin ve öğrenenin eğitim sürecindeki rollerini değiştirmiş,
öğretmenden, bilgi aktarıcısı olmaktan ziyade öğrenmeyi kolaylaştırma,
rehberlik etme ve destekleme; öğrenenden ise kendi öğrenme sürecinin
sorumluluğunu üstlenme gibi rolleri gerçekleştirmesi beklenmiştir. Öğretmen
merkezli eğitimden öğrenci merkezli bir alana doğru gerçekleşen bu değişimle, bağımsız
hareket edebilen, eleştirel düşünebilen, öz değerlendirme yapabilen ve kendi
öğrenme süreci üzerinde etkili olabilen bireylerin yetiştirilmesi önem
kazanmıştır. Öğrencinin öğrenme süreci üzerinde etkili olma konusu ise
“öz-düzenleme” kavramını gündeme getirmiştir.
Günümüzde
öğrencilerin öz-düzenleme becerilerini geliştirmeye ya da onlara öz-düzenleme
becerilerini öğretmeye yönelik birçok çalışma yapılmaktadır. Bu çalışmaların
büyük bir kısmı sınıf ortamında bulunan öğelerin gözlemlenerek öz-düzenleme açısından
analiz edilmesine odaklamıştır. Bu çalışmanın da amacı öz-düzenleme
becerilerini geliştiren öğrenme ortamının oluşturulmasına yönelik kuramsal bir
bakış açısı sağlamaktır. Öz-düzenlemeyi arttıracak şekilde düzenlenmiş öğrenme
ortamının öğrencileri aktif öğrenmeye ve kendi öğrenme sürecini düzenlemeye
teşvik edeceği düşünülmektedir.
Gökhan bey Yrd. Doç. Dr. Işıl ve Lütfi ÜREDİ hocalarımın çalışması blogta yazdıklarınız refere etmemişiniz...
YanıtlaSil